Kategoriler
Beyin PSİKOLOJİ

Ölümden Sonra Bilinç: İnsanlar Kalpleri Durduktan Sonra Bir Saat Boyunca Zihinsel Olarak Farkında

Getting your Trinity Audio player ready...
Sevgiyi yaymak
ölümden sonra bilinç

Yaşam ve ölümün gizemlerini araştıran çığır açıcı bir çalışmada, araştırmacılar bir kişinin kalbi durduğunda neler olduğuna dair şaşırtıcı bulgular ortaya çıkardılar. Uzun zamandır, kalp atışı durduğunda beynin de birkaç dakika içinde kapandığına inanılıyordu. Ancak bu yeni araştırma olağanüstü bir şeyi ortaya koyuyor: kalp durması yaşayan ve kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) yoluyla hayata döndürülen bazı kişiler, kalpleri durduktan sonra bir saate kadar şaşırtıcı derecede uzun bir süre boyunca ölümden sonra bilinçlerini koruyabilirler. Bu keşif, yaşam ve ölüm arasındaki sınıra ilişkin temel anlayışımıza meydan okuyarak, geleneksel olarak yaşamın sonu olarak kabul ettiğimiz durum karşısında bile insan zihninin çalışmaya, düşünmeye ve hatırlamaya devam edebileceği ihtimaline ışık tutuyor. Bu çalışma, geleneksel olarak AWARE-II çalışmasıyaşam ve ölüm arasındaki bu esrarengiz aleme göz atan hastaların anlattıklarından yola çıkarak, yaşayanlar ve ölenler arasındaki çizgi bulanıklaştığında ortaya çıkabilecek derin deneyimler hakkında kışkırtıcı ipuçları sunuyor.

Bilincin Kökeni

Ölümden Sonra Bilinç

Kalpleri durduktan sonra kardiyopulmoner resüsitasyon (CPR) ile hayata döndürülen bazı hastalar, "ölü" olduklarında ne hissettiklerine dair net anılara sahip olduklarını bildirdi. NYU Grossman Tıp Fakültesi'ndeki araştırmacılar, ABD ve İngiltere'deki hastanelerle birlikte, 2017-2020 yılları arasında hastanelerde kalp krizi geçiren 567 hasta üzerinde bir çalışma yürüttü.

İşte buldukları şey:

  1. Bazı Hastalar Ölüm Deneyimini Hatırlıyor: Kalpleri durduktan sonra bile, bazı hastalar bilinçsiz oldukları bu süre zarfında yaşadıklarına dair anılara sahipti. Bu anılar canlıydı ve neler olduğunu hatırlayabiliyorlardı.
  2. Pek Çoğu Hayatta Kalamadı: Ne yazık ki, hastanede kalp masajı yapılan hastaların 10%'sinden daha azı hayatta kalmış ve hastaneden ayrılabilecek kadar iyi durumdaydı.
  3. Kalp masajı sırasında bilinç: Hayatta kalanların yaklaşık 40%'si, standart ölçümler bunu tespit edemese de, kalp masajı işlemi sırasında bir dereceye kadar bilinçli olduklarını hatırlamıştır.
  4. Beyin Aktivitesi: Yakından izlenen bazı hastaların beyin aktiviteleri kalp masajı sırasında neredeyse normal seviyelere dönmüştür. EEG teknolojisi kullanılarak daha yüksek zihinsel işlevlerle ilişkili beyin dalgaları tespit edildi.
  5. Halüsinasyonlardan Farklı: Bu deneyimler halüsinasyonlardan, rüyalardan veya diğer değişmiş bilinç durumlarından farklıydı. Hayatta kalanlar bedenlerinden ayrıldıklarını hissettiklerini ve hayatları ve eylemleri hakkında derin bir değerlendirme yaptıklarını bildirmişlerdir.
  6. Beynin Rolü: Araştırmacılar, beyin "flatlined" veya ölüme yakın bir durumdayken, engelleyici sistemleri kaldırarak yeni algılara ve anılara erişime izin verebileceğini düşünüyor. Bu, ahlaki bir perspektiften bakıldığında erken çocukluktan günümüze kadar olan anıların hatırlanmasını içerebilir.
  7. Çıkarımlar: Bu keşif, resüsitasyon sırasında kalbi yeniden çalıştırmak veya beyin hasarlarını önlemek için yeni yöntemler tasarlanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca bir insan öldüğünde ne olduğunu incelemeye de kapı açıyor.
  8. Daha Fazla Araştırma: Çalışma, bu deneyimler hakkında hala öğrenilecek çok şey olduğu ve gerçekliklerini ve anlamlarını anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu sonucuna varıyor. Gelecekteki çalışmalar, bu tür olaylar sırasında bilincin biyolojik belirteçlerini tanımlamaya ve kalp durması ve resüsitasyonun uzun vadeli psikolojik etkilerini incelemeye odaklanacaktır.

Basit bir ifadeyle, bu çalışma kalpleri durduktan sonra hayata döndürülen bazı insanların bilinçsizken neler olduğuna dair canlı anılara sahip olduklarını ortaya koymuştur. Bu deneyimler rüyalardan ya da halüsinasyonlardan farklıdır ve ölüme yakın durumlarda beynin farklı çalışabileceğini düşündürmektedir. Bu keşif, tıbbi tedavi ve bilinç anlayışımız açısından önemli sonuçlar doğurabilir.

Ünlü Ölüme Yakın Deneyimler

Bireylerin klinik olarak ölü kabul edildikleri veya beyin faaliyetlerinin ciddi şekilde bozulduğu bir durumda iken bilinçli olduklarını veya ölüme yakın deneyimler yaşadıklarını bildirdikleri çok sayıda ünlü örnek ve anlatı vardır. İşte kayda değer birkaç örnek:

  1. Pam Reynolds: Belki de en ünlü vakalardan biri, Pam Reynolds hipotermik kardiyak arrest olarak bilinen karmaşık bir beyin ameliyatı geçirdi. İşlem sırasında vücut ısısı neredeyse donma noktasına kadar düşürüldü, kalbi durduruldu ve beyin aktivitesi durdu. Yine de, daha sonra vücudunu terk ettiği ve ameliyatı yukarıdan gözlemlediği canlı bir ölüme yakın deneyim tanımladı. Anlattıkları ölüme yakın deneyimler alanında geniş çapta tartışılmıştır.
  2. Eben Alexander: Bir beyin cerrahı olan Dr. Eben Alexander, kendi ölüme yakın deneyimini anlattığı "Cennetin Kanıtı" adlı çok satan bir kitap yazdı. Ağır bir bakteriyel menenjit vakası nedeniyle komaya girmiş ve beyni ciddi şekilde zarar görmüş olmasına rağmen farklı bir alemde olduğuna dair canlı deneyimler yaşamıştır.
  3. Anita Moorjani: Anita Moorjani, ölüme yakın deneyimini anlattığı "Dying to Be Me" adlı kitabıyla tanınıyor. Ölümcül bir kansere yakalanmış ve komaya girmiş, bu sırada derin ruhani deneyimler yaşamış ve nihayetinde hastalığından kurtulmuştur.
  4. Colton Burpo: Colton Burpo, acil bir apandisit ameliyatı sırasında cenneti ziyaret ettiğini iddia eden genç bir çocuktu. Anlattıkları daha sonra babası Todd Burpo tarafından yazılan "Heaven Is for Real" adlı kitapta ayrıntılı olarak yer aldı.
  5. Howard Storm: Bir sanat profesörü olan Howard Storm, yaşamı tehdit eden bir tıbbi acil durum sırasında ölüme yakın bir deneyim yaşadı. Hayatını değiştiren derin bir ruhsal dönüşümle karşılaşmadan önce karanlık bir boşlukta seyahat ettiğini bildirdi.
  6. Aldous Huxley: "Cesur Yeni Dünya" kitabının yazarı Aldous Huxley 22 Kasım 1963'te öldü. Ölümünden önce karısından kendisine LSD enjekte etmesini istedi. İlacın etkisi altındayken vefat etti ve bazıları ölüm anında bilinçli veya değişmiş bir deneyim yaşamış olabileceğine inanıyor.
  7. Maria'nın Ayakkabı Kutusu: Yazar Maria Doria Russell "The Final Passage" adlı kitabında Sarah adlı bir arkadaşının ölüme yakın deneyimini anlatır. Sarah tatildeyken boğulmuş ve ölümden sonraki hayata canlı bir yolculuk yaptığını bildirmiştir.

Bu anlatıların öznel ve son derece kişisel olduğunu belirtmek önemlidir. Genellikle klinik ölüm durumlarında bilinçliliğin kanıtı olarak yorumlansalar da, bilim insanları, teologlar ve şüpheciler arasında tartışma konusu olmaya devam etmektedirler. Ölüme yakın deneyimlerin ve klinik ölüm sırasındaki bilincin bilimsel olarak anlaşılması hala gelişmektedir ve bu deneyimlerin birçok yönü açıklanamamıştır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTurkish